13 Temmuz’da bir mitingde suikast girişimine uğrayan, eski ABD Başkanı ve gelecek seçimde Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’ın güvenliğinin, İran’dan gelebilecek bir saldırı iddiası üzerine haftalar öncesinden sıkılaştırıldığı belirlendi.
Ulusal güvenlik yetkilileri, İran’ın Trump’ı öldürme girişimi olabileceğinin öğrenilmesi üzerine Trump’ın güvenliğinin birkaç hafta önce artırıldığını duyurdu.
Ancak yetkililer, Pennsylvania’daki suikast girişimiyle, İran’dan gelebileceği söylenen tehdit arasında bilinen bir bağlantı olmadığını da kaydetti.
Öte yandan Trump çevresindeki güvenliğin artırılmış olması, Thomas Matthew Crooks adlı 20 yaşındaki saldırganın Trump’a yaklaşarak ateş etmeyi nasıl başardığına yönelik soru işaretlerini artırıyor.
Suikast girişimi sonrası, Gizli Servis ve istihbarat örgütlerinin zaafı olup olmadığı tartışılmıştı.
Bir ulusal güvenlik yetkilisi, ABD Gizli Servisi’nin ve Trump seçim kampanyasının organizatörlerinin, İran tehdidi konusunda bilgilendirildiğini söyledi.
BBC’nin ABD’deki ortağı olan CBS kanalına konuşan istihbarat kaynakları, Haziran ayında Gizli Servis’in güvenlik önlemlerinin artırıldığını, bunun ilave “karşı taarruz ajanları”, keskin nişancılar ve drone’lar içerdiğini kaydetti.
İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Temsilciliği, söz konusu iddianın “dayanaksız ve kasıtlı” olduğunu, ancak Trump’ın “hukuk karşısına çıkması gereken bir suçlu olduğunu” dile getirdi.
Trump ve eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, özellikle de 2020’de Bağdat’ta İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Amerikan güçlerince öldürülmesi sonrası İran’dan saldırı tehditleri alıyordu.
ABD Gizli Servisi’nin sözcülerinden Anthony Guglielmi, hem gizli servisin hem de diğer istihbarat örgütlerinin “yeni potansiyel tehditlerle ilgili sürekli olarak bilgi aldığı ve gerekli adımların atıldığını” söyledi.
Guglielmi, “Gizli Servis’in tehditleri ciddiye aldığı ve buna uygun hareket ettiği dışında, spesifik bir tehditle ilgili yorum yapamayacaklarını” da ekledi.
Trump kampanyasından yapılan açıklamada da güvenlik konularında yorum yapılmayacağı dile getirildi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, ABD güvenlik yetkililerinin “eski Trump yönetiminden kişilere yönelik İran’ın tehditlerini yıllardır izlediğini” söyledi:
“Bu tehditler İran’ın, Süleymani’nin öldürülmesinin intikamını alma isteğine dayanıyor. Bunu en üst düzey öneme sahip bir ulusal bir güvenlik meselesi olarak ele alıyoruz.”
Watson, soruşturma kapsamında, Pennyslyvania’daki suikast girişiminde silahı ateşleyen Crooks’un “ülke içinde ve dışında herhangi bir ortağı olduğunun” ortaya çıkmadığını da ekledi.
2022’de ABD Adalet Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları’nın bir üyesinin, eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ı öldürmek üzere suikast girişimi organize ettiği iddiasını kamuoyuna duyurmuştu.
Trump çevresindeki güvenliğin haftalar öncesinden sıkılaştırıldığının ortaya çıkması, 13 Temmuz’daki suikast girişimiyle ilgili tartışmaları yoğunlaştırabilir.
Saldırgan Crooks, Trump’ın konuştuğu platformun 130 metre yakınındaki bir ambarın çatısına tırmanıp buradan tüfekle ateş açmayı başarmıştı. Saldırı girişimi, Gizli Servis’in ihmal ve eksikleri üzerine tartışmaları beraberinde getirmişti.
ABD Başkanı Joe Biden, silahlı saldırganın Trump’a bu kadar yaklaşabilmesiyle ilgili zaafların da ele alınacağı bir bağımsız soruşturmanın emrini vermişti.