Zeytinyağındaki kısıtlama 400 milyon euroya mal oldu

Özlem SARSIN

Tariş Zeytin ve Zeytin­yağı Tarım Satış Koo­peratifleri Birliği Yö­netim Kurulu Başkanı Fikret Akova, dökme ve varilli zey­tinyağı ihracatına getirilen kı­sıtlamanın ekim ayından son­ra tamamen kaldırılmasını istediklerini söyledi.

Akova, “Sadece dökme yağ ihracatın­da sıkıntımız yok, ambalajlı yağ ihracatında da AB’nin uy­guladığı kilo başına 1.28 euro civarında aldığı ciddi vergi var. Bu vergiyi AB ülkeleri bir­birinden almıyorlar tabi. Ay­rıca, Tunus’tan vergi almıyor­lar, onlara kota veriyorlar. Bu da Türk üreticilerin haksız re­kabet ile mücadele etmesine yol açıyor” dedi.

Artık dökme yağ yasağının kaldırılmasını isteyen Akova, bu sayede ihracatçının önünü görebileceğini ve plan yapabi­leceğini kaydetti.

“Türkiye’nin itibarı önemli”

Akova, “Yasak bizlerin an­laşması yapılmış satışları­nı bile olumsuz etkilemiş­ti. Burada Türkiye’nin itibarı da önemli. İşte bunun üzeri­ne verdiğimiz tepkiler sonucu yasağı esneterek ekim ayına kadar 50 bin ton kota uygula­masını getirmişlerdi” dedi.

Yeni sezonda 400 bin ton zeytin yağı üretileceğini ve var yılı olacağını öngördük­lerini ifade eden Akova, “Ül­kemizde 85 milyon nüfusun 170-200 bin ton zeytinyağı tü­ketimi var. Geri kalanı ne ya­pacağız? Geri kalan zeytinya­ğını ihraç etmemiz lazım. Bu ülkenin paraya ihtiyacı var. İl­la ki ambalajlı yağ ihracatı ya­pacağız demeyeceğiz, dersek de o zaman AB’nin bizlerden aldığı gümrük vergisinin kal­dırılması sağlanmalı. İhraca­tı zorluklar içinde yapıyoruz. İhracattaki prangaların kalk­ması, ihracatçımızın rakipleri ile rekabet edebilmesi lazım. Dökme yağda ihracat yasağı ülkemize 400 milyon euro pa­ra kaybettirdi. Sadece 9 aylık zarar bu” dedi.

“Avrupa’da fiyatlarda düşme eğilimi var”

Avrupa’da yağ fiyatlarının düştüğünü belirten Akova, her hafta rakip ülkelerin rakam­larını yakından izlediklerini kaydetti. Akova, “Zeytinyağı­nın tonu 14 eurodan yaklaşık 7 euro seviyelerine indi. İsta­tistiklere baktığımızda düşüş eğiliminin süreceğini öngörü­yoruz, 5 euroyu bulur. İspan­ya bu yıl ciddi olarak mahsul olacağını gördü. Bu nedenle elindeki yağları çıkarmaya ça­lışıyor. Dökme olarak AB ül­kelerine veriyor ve bu nedenle fiyatlar geriliyor. Bizler de fi­yatlarımızı bu gelişmelere ba­karak ayarlamaya çalışıyoruz. Yeni sezonda fiyatların Ta­riş’in liste fiyatlarından aşa­ğı düşmesini beklemiyoruz, anormal bir şey olmazsa” şek­linde konuştu.

“Amerika sektöre ciddi yatırım yapıyor”

Amerika’da da zeytin ve zeytin yağı sektörüne yönelik ciddi yatırım yapıldığına da dikkat çeken Akova, “Ameri­ka çok miktarda zeytin ağacı dikimi yapıyor. Gelecekte on­lar da rakip olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle Türkiye zeytin ağaçlarının kıymetini bilmeli. Çiftçimiz ağaçlarına iyi bakmalı. Ürünümüzü artı­ralım. Bu sektörde müşteriyi kaybetmemek için süreklilik lazım. Bunun için de üretimde sürekliliği sağlayabilmek ge­rekiyor” açıklaması yatı.

“Destek primleri artırılmalı”

Türkiye’de zeytin üretici­sinin fakirleştiğini kaydeden Akova, devletten destek iste­diklerinin altını çizdi. Akova, “Üreticimizin maliyetleri her geçen gün artıyor. Bu yüksek banka faizleri ile de işleri na­sıl finanse edecekler? Devle­timizin işletmeleri yenilemek için destek olmasını ve bizle­re işletme kredisi temin etme­sini istiyoruz.

Öte yandan bü­tün girdi maliyetlerimiz yük­selirken yükselmeyen tek şey ise destek primlerimiz oldu. Destek primlerinin artırılma­sını istiyoruz. Devlet, kilo başı­na 80 Kuruş prim veriyor. Oysa 1994 yılında 40 sent prim ve­riliyordu. Yani bugün destek primi 13 Lira civarında olması gerekirken, şu an 0.80 TL. Ege Bölgesi’ndeki 6 ilde ve 30 koo­peratifte üretim yapan 28 bin civarındaki üreticimizin ana geçim kaynağı zeytin ve zeytin yağıdır. Üreticilerimiz maale­sef zor durumda” diye konuştu.

“Sahte ürünler büyük sorun”

Fikret Akova, sektörü çok rahatsız eden en önemli konulardan birinin de sahte zeytin yağları olduğunu vurguladı. Akova, “ Sahte ürünler yüzünden zeytin yağı tüketicisi bizlere şüpheli bakıyor. Bu piyasanın sahte ürünlerden temizlenmesi lazım. Devletimiz mutlaka bir düzenleme getirmeli. Uzakdoğu ülkelerinden getirilen zeytin yağı esansı farklı yağların içine karıştırılarak piyasaya sürülüyor. Bunu ancak bizim gibi akredite bir laboratuvar anlayabiliyor. Vatandaş anlayamaz. Bu nedenle vatandaşımız marka ürünleri tüketmeli. Sahte ürünler internette ve Pazar yerlerinde satılıyor. İnsan sağlığını tehdit ediyorlar. Bu nedenle sahte yağ satışlarında cezaların artması lazım” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir